KADİR GECESİNE HAZIR MISINIZ?

KADİR GECESİNE HAZIR MISINIZ?

DONA’NIN K-D-R BİLDİRGESİ..”

Serbest bırakılmış Tanrı’nın doğum günü içeriği

Herkes kaderi ömürlük zannediyor…

Hayır öyle değil…

Kader, bir ömürlük değil…

Kader, bir senelik…

Başladığı gibi bitmiyor, kader işleyişi

her senenin başında yeni baştan yazılarak yürüyor.

Levh-i mahfuz; Herşeyin kaydedildiği kitap.

Yıllık kader bilançolarının toplamı…

Mut-suzluk, u-mutsuzluk had safhada bugünlerde…

Doğum sancıları bunlar…

Sancılı olanlar…

Yepyeni bir kader onları bekliyor.

Yeni hayatlarına hazırlanıyorlar onlar…

Gözünüz aydın olsun ki;

Kadir gecesi geliyor küçüğüm…

KaDeR ve KaDiR…

Aynı kökün iki farklı tekamül hali,

bu kelimelerde gizli…

Kadir gecesi;

Kendi kaderine kadir olmanın gecesi…

Varlığının dizginlerini eline aldığın o gece…

Kendi dizginlerini bir geceliğine,

tümüyle eline tutuşturduğumuz o gece…

Varoluşun karanlık günlerinde,

henüz güneş yeryüzünü aydınlatmamışken

sizden o sözü aldığımız o gece…

“Hani Rabbin, Adem oğullarının sırtlarından zürriyetlerini almış ve onları kendi nefislerine karşı şahidler kılmıştı: “Ben sizin Rabbiniz değil miyim?” onlar: “Evet, şahid olduk” demişlerdi. Kıyamet günü: “Biz bundan habersizdik” dememeniz içindir.”

Kur’an-ı Kerim Araf Suresi 172. Ayet

Ruhun tekamül etme macerasına kendi hür iradesiyle karar verdiği o gün, varoluşun mutlak miladı olarak kabul edilir Rahman’ın katında. Fani zamanların değil, sonsuz zaman kipinin “gecesi”dir o. İnsanlar Kadir suresinin 2. ayetinin üslubunu yadırgarlar. “Terslendiklerini” düşünürler. Diyanet tercümesini okursan, bu duyguyu daha yakından hissedersin.

Hayır öyle değil…

O Ayet, Kadir’in bildiğin-bilebildiğin gecelerden biri olmadığını anlatmak istediği için “tersliyordu” gerçekte seni…

“Kadir gecesinin ne olduğunu sen ne bileceksin!”

Kur’an-ı Kerim Kadir Suresi 2. Ayet (Diyanet Çevirisi)

İslam alemi, Kur’an’ın Kadir gecesi indirildiğini bilir. Bunda şaşırtıcı bir durum yoktur. Tevrat, Zebur ve İncil… Kadim bilgilendirmelerin tümü,

insanlığa o gecede sunulmuştur. Kur’an’ın vahyedildiği gece de bu yüzden Kadir’dir. Tanrı katında isim verilmiş tek gecedir. Müslümanlar, Kur’an’ın Kadir gecesi indirildiğini bilirler. Oysa o kutlu gecede “indirilen” sadece Kur’an değildir. Tercümanın kendi fikrini temsil eden o parantezi kaldır. Kaldırdığın anda, yeni bir bilginin “indirilmekte” olduğunu göreceksin…

İşte şimdi sıkı dur…

“Gerçek şu ki, Biz onu (Kur’an’ı) Kadir gecesinde indirdik.”

Kur’an-ı Kerim Kadir Suresi 1. Ayet

Kadir gecesinde “indirilen” gerçekte sendin küçüğüm…

“Melekler ve ruh, onda Rablerinin izniyle her bir iş için inerler.”

Kur’an-ı Kerim Kadir Suresi 4. Ayet

Kadir gecesi,

Tanrı’nın insana ruhundan üflediği kutlu gecedir. Ademin, yani ruhun varolduğu gündür. İnsan kelimesinin sonsuz zaman kipindeki halidir;

“Kadir gecesi, “bin aydan” daha hayırlıdır.”

Kur’an-ı Kerim Kadir Suresi 3. Ayet

Şimdi sureyi baştan sona okuyabilirsin;

Kur’an-ı Kerim Kadir Suresi

“1- Gerçek şu ki, Biz onu kadir gecesinde indirdik.

2- Kadir gecesinin ne olduğunu sana bildiren nedir?

3- Kadir gecesi, bin aydan daha hayırlıdır.

4- Melekler ve ruh, onda Rablerinin izniyle her bir iş için inerler.

5- Fecrin çıkışına kadar bir esenliktir o.”

Fecr “şafak” demektir. Fecr, gece “karanlığından” sonra gözler aydınlığı sabahın başlamasıdır.

Kadir, varoluşun varolmaya başladığı ilk gecedir, sabaha kadar geçen vakit ise ruhun tekamül macerasıdır. İnsan şafak sayan tezkere askeri gibidir. Gündoğumu ise… Gündoğumu cennettir… Geceden sabaha geçen vakit nefes alarak, çırpınarak varolmaktır… Güneş, Rahman’ın katında Kadir’in adı “gece” olarak konduğu için bu kadar aydınlıktır küçüğüm;

“Geceyi, gündüzü, güneşi ve ayı sizin emrinize verdi; yıldızlar da O’nun emriyle emre hazır kılınmıştır. Şüphesiz bunda, aklını kullanabilen bir topluluk için ayetler vardır.”

Kur’an-ı Kerim Nahl Suresi 12. Ayet

Oruç’un gizemi de burada gizlidir.

Kur’an’daki Ramazan,

tekamül macerasının simgesel anlatımıdır.

Yeryüzüne inen ruh, artık fizikselleşmiştir.

Cennetinden feragat etmesidir bu.

Yuvadan ayrılması,

varoluş gurbetine doğru yola koyulmasıdır.

Artık Rahmanın sonsuz rahmetinden,

sınırlı ölçüde yararlanıyor olmasıdır.

Varoluş küçüğüm, gıdasız kalmaktır…

Varoluş,

tüm bu yokluğun içinden

herşeye karşın güçlenerek çıkmaktır.

Ramazan bir aydır ve

“bin aylık” tekamül yolculuğunun kodlanmış anlatımıdır.

Kadir gecesi, bin aydan daha hayırlıdır…

İnsanoğlu, Ramazan boyunca,

kendi ruhsal macerasıyla yüzleştirilir.

Açtır, susuzdur.

“Karnı tok” olduğu günlerin özlemiyle doludur.

Ta ki Kadir gecesine kadar…

Kur’an’ın Ramazan’ı o gün biter.

Devam eden kültürel Ramazandır.

Aç susuz geçen bu debdebeli ayın ardından

kişiyi bekleyen tek bir şey vardır;

Bayram…

Bayram yani Cennet…

Kur’an, Müslümanlara oruç tutun der,

diğer yanda da hiçbir biçimde

“bayram kutlayın” demez.

Bunu Kur’an emretmemiştir,

buna bir kişinin, bir halifenin

“yetki kullanarak” karar vermesi istenmiştir.

İnsanlığı temsil eden o yetki sahibinin adı Muhammed’dir…

Allah’ın kulunun oğlu Muhammed…

Kadir gecesi itibariyle kendi kaderine kadir olan ruh,

bayramı kutlamaya kendi inisiyatifiyle karar vermiştir.

Kaderine kadir olanın cennetidir bayram…

Oruç bitip de,

tekamül tamamlanınca yetişkin bir halifedir artık

ve her halife gibi

kendi kararlarını buyruk almadan,

kendi yetkisiyle hayata geçirir olmuştur.

Bayram,

varoluşun sıkıntı dolu yoksun günlerinden, özgürlüğe geçiştir. Bunu haketmiştir. “Oruçla geçen bir ayın” ardından… Ruh “yaşamış” yani kendi orucunu tutmuştur…

Kadir gecesini nasıl değerlendirmek istediklerini soruyorlar. Onlara söyle… O günü kendilerine ayırsınlar… İmkanlarını sonuna kadar zorlasınlar… Çalışan, işinden izin alsın… İmkanı olan o gün çalışmasın… İmkanı olmayan ise imkan dilesin…

Korkmasın…

Ne pahasına olursa olsun, o günü kendilerine ayırsınlar… Oruç kelimesinin ikinci anlamını yaşasınlar doyasıya…

“Sussunlar”…

O günü, o mübarek geceye hazırlanarak beklesinler. Geçmişlerinde kalan herkesle ve herşeyle barış imzalasınlar. Zihnen tüm geçmişleriyle helalleşsinler… Gelecekleriyle buluşabilmek için bu gerekli…

Yaradanla yaradılanın b1r olacağı, Rahman’la Rahim olanın arasındaki sınırların iptal edileceği o gece için sorularını hazırlasınlar…

Evlenmeli miyim?

Boşanmalı mıyım?

Çalışmalı mıyım?

Bırakmalı mıyım?

Tanrı’nın doğum günü…

LEVH-İ MAHFUZ

Okumalı mıyım?

İnanmalı mıyım?

Güvenmeli miyim?

Yükümden arınmak için neler yapmalıyım?

Kederden arınmanın, Kaderine kadir olmanın tüm sırrı, dileyen herkesle paylaşılacak o gece… Kutlu kararların gecesi o ve bil ki, bu yıl yaşamana yada ölmene kararın verileceği gecedir.

İşte bu yüzden;

Rahman’a olan tüm sorularını hazırlasınlar.

Ve en önemlisi;

CEVAP ALMAYA HAZIR OLSUNLAR

Doğrudan O’na

www.tanrinindogumgunu.com

.

.

.

Bir cevap yazın