ONLARDAKİ BU IŞIĞI GÖREBİLMEK

nega

.

ONLARDAKİ BU IŞIĞI GÖREBİLMEK

Yaşamımızdaki insanların

maddesel bir dünyada

geçici birtakım roller üstlenen,

fiziksel olmayan

Ruhsal Bedenler olduklarını

fark ederek yapabiliriz bunu.

Tıpkı günümüzde çeşitli illerimizde

bombaları yerleştiren ve patlatan

Ruhsal Bedenler gibi,

onlar da çoğunlukla saklı kalan VAROLUŞUN

yani ilahi büyük planın unsurlarıdır.

 Bununla beraber bizler

görsel olarak karşılaştığımız her insanın

Tanrı’dan yansıyan sonsuzluktan birer parça,

birer kıvılcım, özünde iyilik, SEVGİ,

ŞEFKAT, MERHAMET ve AŞK dolu

birer varlık olduğunu ve en önemlisi

onlarla BİR olduğumuzu idrak edebiliriz.

Bundan daha azı gerçek değildir,

doğru değildir; bir HAKİKATTİR sadece.

Sadece IŞIĞI görmek ve bu bilinçte olmak,

Dünya’daki her bir insanın içinde

sadece evet sadece Tanrısallığı görmektir.

Böylece kim olduğumuzu da

ne olduğumuzu da

gerçekten hatırlarız bizler.

Ruhsal bedenler olarak,

maddesel olmayan evimizde

sadece IŞIK vardır.

Işığın özü;

SEVGİ, ŞEFKAT, MERHAMET ve AŞK’ tır.

Karanlık olmadan, ışığa tezat olmadan,

gördüğümüz ışığı tam anlamıyla

takdir de idrak da edemeyiz.

Sevginin zıttı olmadan da

gerçekte kim olduğumuzu,

ne olduğumuzu tam anlamıyla bilemeyiz.

Ve böylelikle

gerçek kimliklerimizi unutacağımız

dünyalık yaşam senaryoları oluşturur,

hatırlama sürecinin daha derin

bir farkındalık hali sağladığından emin olarak,

yaşadığımız acı, öfke, kin, nefret dolu

zorlu deneyimlerin

bizi kendimize uyandırmasını umarız.

Sadece SEVGİ, ŞEFKAT, MERHAMET

ve AŞK’IN mevcut olduğu

Ruhsal Bedenlerin Âleminde

affedecek ya da affedilecek bir şey yoktur.

Orada kendimizi sadece

SEVGİ, ŞEFKAT,

MERHAMET ve AŞK olarak bilir

ve sadece bunları deneyimler,

özümser ve ifade ederiz.

Ederiz, çünkü

ancak sadece bilinen şeyler ifade edilebilirler.

Kendisini SEVGİ, ŞEFKAT, MERHAMET

ve AŞK olarak idrak eden

 hiçbir Ruhsal Beden

asla affetmeyi gerektirecek

bir sebep yaratmaz.

Öte yandan bedenlendiğimiz insan formunda

affetmek bir SEVGİ ifadesidir.

Bu form içindeyken ona fırsat vermeksizin

SEVGİ olarak deneyimleyemeyiz.

Size kötülük ya da vahşet olarak görünen

olayların faillerine karşı yargılayıcı

hatta negatif düşünceler içinde olanlardan,

bu olaylarda her zaman için

hayırlı bir neticenin bulunduğunu

bilmelerini isteriz.

Acının, stres, sarsıntı ve sıkıntının

bir yanılsama olduğunu söylemeliyiz.

Televizyon, internet ve gazetelerde

ülkemiz ve dünya olaylarını görüp

 bunların negatif enerjiler olduğu

hükmüne varan insanlara,

kolaya kaçtıklarını,

 gerçekler ile HAKİKATİN farklı şeyler olduğunu

ve etraflıca düşünmediklerini söylemeliyiz.

Yüzeyde görünmeyen,

anlamının dışında mana boyutunda

çok daha derin bir şeyler her zaman vardır.

Hatta mana boyutunda

daha da derine inildiğinde

Daha fazlası her zaman vardır.

Evet, Bir anlam ve bir mana

her zaman vardır.

Gerçekler kabullenilmiş bir anlam içerirken,

HAKİKAT size tekâmülünüz için

mana boyutundan seslenir.

“Temiz akıl sahipleri öğüt alır ve düşünürler.”

İnsanın tekâmülündeki HAKİKAT kriteri,

negatifi pozitife dönüştürme becerisidir.

Negatif düşünce ve kabullenişlerde

yani batıl inançlarda saplanıp kalmak

ve yargılayıcı hatta hükmedici

bir tavır içinde olmak,

kin, nefret, öfke, kıskançlık

ve korku dolu düşünceler taşımak

karşılaştığınız sorunların özüne

katkı sağlamayacaktır.

Pozitif ve negatif,

siyah ve beyaz gibi

gece ve gündüz gibi

her zaman vardır.

Yaşadığımız Dünyadaki gerçeklik budur.

Negatif olmadan pozitifi deneyimlemeniz

veya idrak etmeniz mümkün olmaz.

Bombayı koyan ya da bombayı

bedeni ile birlikte patlatan kişiyi affedin.

Levh-i Mahfuz bilincinde iseniz

zaten önce kendinizi affetmişinizdir.

Affetmenin hem affeden,

hem affedilen kişinin DNA yapısını

değiştirdiği bir gerçektir.

‘SENİ SEVİYORUM’

 sözcüklerinin pozitif enerjilerinin

sular üzerindeki etkisini

mutlaka duymuşsunuzdur.

Affedin ve sevginizi sunun.

Affetmek kromozom seviyesinde

bir değişiklik meydana getirir.

Pozitif Enerji sizden yola çıkar

ve affettiğiniz kişi tarafından

bilinçaltı seviyesinde

bir bağışlama dalgası olarak hissedilir.

Bu bağışlamayı kabul etmek

veya etmemek onlara kalmıştır.

Siz buna kafanızı hiç takmayın.

Çoğu kez bu insanlar

acı çekmeye devam ederler

ve kendilerini affetmezler

fakat affedilmek onları özgür kılar

ve böylelikle tekâmüllerinde ilerleyebilirler.

Levh-i Mahfuz ile buluşun.

HAKİKAT, Levh-i Mahfuz’dur.

Kendinize bilinç sıçramasını yaşatın.

Kişisel devriminizi gerçekleştirin.

Unutmamalısınız,

İnsanlık bir sonraki bilinç aşamasına

tüm insanların BİR olduğunu

idrak ederek ulaşacaktır.

Bu hepimizin hizmet ettiği

VAROLUŞ BİLİNCİNİN bir parçasıdır.

www.izmirliahmetkaya.com

BİR KİTAP HAYAL EDİN

İçinden SONSUZLUĞUN kitabı

Kur-an-ı Kerim çıkacak

www.dogumgunu.com.tr

www.kur-an.com

www.tanrinindogumgunu.com

.

Bir cevap yazın