SU DEYİP GEÇME…

SU DEYİP GEÇME…
Yetişkin bir insanda 100 trilyon adet hücre bulunur. Bu hücrelerin zaman akışı içerisinde bir ömrü vardır. Bedeninize dikkatli bakın, her dakika 300.000 adet hücre ölüyor, bilinçli değilsek haberimiz bile olmuyor. Ama aynı anda dışarıdan aldığımız yiyecekler ısı ve hava ile birleşerek bir kimya fabrikasında olduğu gibi, müthiş bir şekilde yakılıyor, çözülüyor ve un ufak hale gelip atom ve molekül gruplarına ayrılıyor. Bu moleküller kan yolu ile eskimekte olan, hücrelere geliyor, akıllara durgunluk veren şaşmaz bir düzenle, eskimiş ve vücuttan atılacak olan hücrelerin yerine geçiyorlar. İnsan vücudunun dörtte üçü sudur. Yani bedendeki et, kemik, kan, kas her ne varsa, bunun %75’i bildiğimiz sudur.

“Öyleyse insan neden yaratıldığına bir baksın. Dökülüp atılan bir SUDAN yaratıldı.” Tarık Süresi 5-6.

“Allah bütün canlıları SUDAN yaratmıştır…” Nur Süresi 45.

“Ey insanlar! Eğer dirilişten yana bir kuşku içindeyseniz, gerçek şu ki, biz sizi TOPRAKTAN yarattık, sonra bir damla SUDAN, sonra bir embriyodan, sonra ne olduğu belirsiz bir çiğnem et parçasından; size açıkça göstermek için…” Hac Süresi 5.

“İnsanı bir damla SUDAN yarattı, buna rağmen o, apaçık bir düşmandır.” Nahl Süresi 4.

İnsan vücudunda sudan başka demir, bakır gibi ağır metaller, mineraller, altın, gümüş, alüminyum ve çinko gibi sanayide kullanılan elementler de vardır. Bütün bunların aslı esası, yani kaynağı TOPRAKTIR. İnsan her an, hücre olarak yenilenmekte ve yeniden yaratılmaktadır. Bu yaratılışın kaynağı, şu her gün üzerinde yürüyüp çiğnediğimiz topraktır. Zamanı gelince toprağa gideceğimiz kesin ama her an topraktan yaratıldığımız daha da kesindir.

“Şüphesiz, Allah katında İsa’nın durumu, Adem’in durumu gibidir. Onu TOPRAKTAN yarattı, sonra ona “ol” demesiyle o da hemen oluverdi.” Ali İmran Süresi 59.

“Sizi TOPRAKTAN yaratması O’nun varlığının belgelerindendir. Sonra hemen birer insan olup yeryüzüne yayılırsınız.” Rum Süresi 20.

Toprağın bedenlerimiz için önemini bir kenara bırakalım ve özüne bakalım. Toprak milyonları bulan çeşitli kimyasallardan oluşur. Kimya denilince aklımıza ilk gelen de ATOMLARDIR.
Dünyamız, havası, suyu, okyanusları, dağları, taşları, bitkileri ve hayvanlarıyla kısaca her şeyi ile atomlardan kurulmuştur. Diğer bir deyimle aldığımız her türlü besinlerle atomları yiyor ve atomları içiyoruz. Peki bu atomlar sizce değişime uğruyorlar mı? Maalesef, atomlar eskimez, değişmez, yıpranmaz, sadece ve sadece sürekli dolanır dururlar. Bir canlıdan öbürüne, havaya, suya oradan tekrar bir başka canlıya geçerler. Atomlar birbirleriyle birleşir, ayrılır, gruplaşır ve görebildiğimiz her türlü maddeye dönüşürler. Ama asla ve asla özlerini ve özelliklerini değiştirmezler.
Sonuç olarak ÖLMEZLER.

Bu açıdan bakıldığında, topraktaki demir atomu ile, kanımdaki demir atomları arasında hiç ama hiç fark yoktur. Evrende en fazla bulunan atom hidrojendir. Yıldızlardaki hidrojen helyuma dönüşür ve bu dönüşümden ışık ve ısı enerjisi yayılır. Yani kısaca yıldızlardaki ve güneşteki bulunan hidrojenle, karbonla vücudumuzda bulunan hidrojen ve karbon aynıdır.

“Şüphesiz Biz, yakın göğü bir süsle, yıldızlarla süsledik.” Saffat Süresi 6.

BİZLER EVRENLE BİR BÜTÜNÜZ.
BİZ yıldız çocuklarız.

www.izmirlahmetkaya.com

 

 

Bir cevap yazın

«
»