DUA
Kalpten ifade edildiğinde DUA Tanrı için her zaman makbuldür çünkü O’nun gözünde niyet her şeydir ve yüreğin duası, ne kadar güzel olursa olsun üzerinde düşünmeksizin sadece dudaklarla okunan dualara her zaman için yeğ tutulur.
DUA inançla, coşkuyla ve samimiyetle ifade edildiği zaman Tanrı için makbuldür, dolayısıyla dualarını samimi bir pişmanlık ve tevazu ile ifade etmedikleri takdirde Tanrı’nın gösterişi seven, kibirli ya da bencil insanlara kulak vereceğini düşünmeyin.
DUA bir bağlılık ve SEVGİ eylemidir.
Tanrı’ya dua etmek O’nu düşünmek,
ona yakınlaşmak, kişinin kendi benliğini
O’nunla iletişime geçirmesi demektir.
Dua eden kişi kendisine üç şeyi telkin edebilir:
yüceltmek, istemek, teşekkür etmek.
Gereken şey çok fazla dua etmek değil,
doğru şekilde dua etmektir.
Böyle insanlar dua etmenin tüm faziletinin
onun uzunluğunda olduğunu sanır
ve kendi kusurlarına gözlerini kaparlar.
Onlar için dua etmek,
KENDİ ÜZERİNDE ÇALIŞMAK DEĞİL,
bir meşguliyet, bir vakit geçirme vasıtasıdır.
Böyle hallerde geçersiz olan şey
dua etmek değil,
duanın ifade edilme şeklidir.
Tanrı iyiyle kötüyü birbirinden ayırt eder,
dua etmek hataları ondan gizlemez.
Tanrı’dan hatalarını affetmesini isteyen kişi
bu affa sadece davranışlarını değiştirerek ulaşır.
Hayırlı ve iyi eylemler en iyi dualardır
çünkü eylemler sözlerden daha değerlidir.
Kısaca, kalbin duası her şeydir,
sadece dudaklarla yapılan duanın ise
hiçbir tesiri yoktur.
LEVH-İ MAHFUZ bilinci bunu gerektirir.
Değişin, bu bilinçle artık sizler BİZ olmuşsunuzdur.