Sınırlı bir bakış açısıyla yanlış yere bakmaya devam ediyoruz

.

Sınırlı bir bakış açısıyla yanlış yere bakmaya devam ediyoruz

Sınırlı bir bakış açısıyla yanlış yere bakmaya devam ediyoruz

ve kendimizin değil, ANLAMI ANLAMSIZLIK için terk etmiş bir kültürün

vizyon eksikliğinden kaynaklanan başarısızlıklar yaşıyoruz.

Ruhsal bedenlerimiz hem durum koşullarını

hem de bu bedendeki görevlerimizi seçer

ve BİZLER KADER akışımızda dersimizi alana dek

görevimizi tekrarlamaya mecburuzdur.

Toplumumuzda da kusur olarak adlandırılan

İNATÇILIK, GURUR, KİBİR, NEFRET, ÖFKE

ve İNTİKAM ALMA arzuları bu derslerimizi almamızı engeller.

SUÇLULUK duygusu,

yani insani ve Tanrısal SEVGİYE layık olmadığımıza inanmak

BİZ-leri yaşamlar boyunca affın olmadığı,

kendimize karşı nefretimizi inatla beslediğimiz bir noktada tutmaktadır.

Kendi içimizde ve toplumumuzda,

artık BİZE hiçbir şekilde hizmet etmeyen

kalıplarla kuşatılmış durumdayız.

Materyalist değerlere ve benmerkezci yönelimlere odaklanan

bu kalıpların görünüşe göre tek yaptığı,

BİZLERİN içinde ve gezegenimizde ekolojik kargaşa yaratmaktır.

 

Artık LEVH-İ MAHFUZ yüzyılındayız.

Dolayısıyla, materyalist ve kontrol odaklı,

benmerkezci bir gerçeklik düzeninden usulca sıyrılarak

yaşamı birbirinden ayrılmaz bir ilişkiler ağı olarak algılayan

yeni bir DÜZENE doğru hareket ediyoruz.

Bu yeni paradigma, yapısı gereği gerçekliği açıkça kabullenilen

RUHSAL Bedenlerimizin var olduğuyla ilgili

farkındalığı desteklemektedir.

Kişisel gerçeğin, bilim alanında kabul görebilecek

nesnel bir çalışma olmaktan çok

LEVH-İ MAHFUZ’un ortaya koyduğu gibi,

kişisel BİR YOL ve İÇSEL İLHAMLAR olduğu dikkate alınmalıdır.

 Aradığımızın kişisel DEVRİM/DÖNÜŞÜM olduğunu anladığımızda,

Levh-i Mahfuz’un tüm öğretisi

HAKİKAT ışığında BİZİ donatacaktır.

.

www.izmirliahmetkaya.com

.

BİR KİTAP HAYAL EDİN

www.dogumgunu.com.tr

www.kur-an.com

www.tanrinindogumgunu.com

.

Bir cevap yazın