TIP EĞİTİMİ ve ŞİFACI


Öncelikle, Tüm şifanın BİLİMSEL olduğunu anlamalıyız.
Sorun, bilimin olan biteni ölçme veya belgeleme konusundaki yetersizliğidir. Bir annenin dokunuşu, özlemi çekilen bir sevgilinin öpücüğü veya bir doktorun telefonu insanda birdenbire RAHATLAMA yaratabilir. Tedavisi olmayan bir kanserin, sözde kendiliğinden gerçekleşen şifası, buna tipik bir örnektir. Bu kendiliğinden ŞİFAvakalarını, yaratıcı şifa ya da kendini ikna yoluyla şifa olarak adlandırabiliriz ya da gerçekleşmesi güç bir mucize olarak nitelendirilebilir. Zira bu iyileşmelerin kendiliğinden olduğunu düşünmek, doktorlarımızın bilimsel bilgisine veya inanç sistemlerine uymadığı için merakını da köreltir.

Ruhsal Beden Bilincini ya da RUHSALLIĞI şifa sürecine yerleştirmek veya ruhsallığın şifa sürecindeki yerini tanımak için, mevcut doktor adaylarımızın tıp eğitimine bir göz atmamız gerekecektir. 
Ülkemizde, lise eğitimini bitirmiş olan gençler, test çözme ve bilgi biriktirme yeteneklerine göre tıp fakültelerine kabul edilirler, böylece üniversite ortamına girerler. İnsanlara olan ilgilerimi yoksa doktorluğun cazip olan maddi olanakları mıdır bilinmez ama, özlerinde başlangıçta şifacı olma gibi bir arzuları kesinlikle yoktur. Okul eğitimlerinde artık, onlara hastalıklar ve hastalıkların tedavileri öğretilecektir. Kendi duygularının incelenmesine ve insanlarla nasıl ilgilenileceğine çok az zaman ayırılır bu eğitimde. Artık başarısız bir sisteme yönlendirilmişlerdir. Bir başka deyişle, zamanımızı, muayenehanelerimizi, hastanelerimizi başarılı olamayacak insanlarla doldurur ve uyguladıkları tedavileri başarısız olduğunda, hastalara daha başka şeyler yaparlar.
HASTALIKLA, SANKİ ZAVALLI HASTA 
BİR SAVAŞ MEYDANIYMIŞ GİBİ SAVAŞIRLAR. 

Eğer bir hasta iyileşirse, onu bir daha görmezler. Eğer iyileşmemesi gerektiği halde iyileşirse, ona geri gelmesinin gerekmediğini söyler veya şifasının gizemini görmezden gelirler. Herhangi bir meslek başarıyı incelerken tıp başarıyı göz ardı etmektedir.
Oysa ki hayatta kalanların kapılarını çalarak,
“NEDEN ÖLMEN GEREKTİĞİ HALDE ÖLMEDİN?” 
sorusunu sormaları gerekmektedir.
Hayatta kalanlardan kastımız hastalık, özellikle ölümcül kanserden kurtulanlar, trajik yaşam vakaları veya diğer felaketlerden sonra yaşamaya devam edenlerdir. Bunlar günlük yaşamlarımızda çevremizde izlediğimiz ve duyduğumuz mucizevi olaylardır.
Tıp fakültesinde okuyan bu öğrencilere, hastalara ne yapılması gerektiği öğretilirken NEDEN hasta oldukları konusuna pek yer verilmez. Onlara adı konmamış bir hayat kurtarıcısı rolü biçilmektedir. Öğrenciler, birer şifacıdan çok teknisyen olarak yetiştirilmektedir. İnsanoğlunun ölümlü olması, sonuçta doktorlarımızı başarısızlığa sürükleyecektir. Bundan dolayıdır ki, sağlıkçılar, sonuçtaki başarısızlığın daha az üzücü olması için hastadan uzaklaşırlar. Bu yüzden de hastalıkla mücadele edilirken gerçekte ne olduğunun farkına varamazlar. Şifa sürecinin varlığı veya yokluğu ile çok az temasları olacaktır.
Doktor teknisyenlerimiz, hastalığı tedavi eder 
ve kimin hasta olduğuna bakmaz. 
Şifacı ise “kim olduğunuzun farkında mısınız?” 
ve “sizi bu noktaya NE getirdi?” sorularını sorar. 
Böylece insanlara yeniden doğuşlarında 
yardımcı olmak üzere onları 
yeni yollara yönlendirme fırsat yakalar. 
Zira HASTALIK ve AĞRI değişim için bir mesajdır. 
Dolayısıyla, ya değişim ve şifayı destekleme 
ya da onu bir felaket veya 
ölüm olarak görmeyi seçebiliriz. 
TIP mesleği, başarısızlığa odaklı olduğundan 
insanın, her şeyin kendi suçu olduğunu 
ve başarısız olduğunu hissetmesine yol açar; 
hastaya “NEDEN hasta olduğunu sorma” fırsatı tanımaz. 
Oysa HASTALIKLAR, 
yaşamın yönünü değiştirmek üzere 
bir mesaj olarak görülmelidir. 
ŞİFA DA BU DEĞİŞİM İÇİNDE OLACAKTIR. 

Kalifiye bir teknisyen olmak çok önemlidir. Zihin, beden ve ruh bir bütündür. Ne var ki gerçek şifaya ancak psişe, beden ve ruhun bütünleştirilmesiyle ulaşılabilir. Bu yaklaşımı kullandığınızda, hastalarınız hayatlarında hasta olmadan önce gerçekleşen olayları, sizlerle paylaşmaya başlayacaklardır. Hastalarınızın farkındalığı artacak, dolayısıyla yaşamlarında dönüşüm istenmeden de olsa başlayacaktır.
Reiki ve Meditasyon sadece hastalarınızın değil 
siz doktorlarında şifa bulup 
dönüşümlerine yardımcı olacaktır.

www.izmirliahmetkaya.com

Bir cevap yazın