Yükümüz gerçekten de ağır

1aparis

.

Yükümüz gerçekten de ağır

“Size birşey söyliim mi.

BİZ O’nun sadece açıklayıcısıyız.

Kur’anın kendisi, gelseydi yeryüzüne bugün,

o da nasibini alırdı bu kaostan. Bundan eminim.

Kur’anın indirilişinin gazetelere manşet olacağını zannetmiyorsunuz değil mi?

Hele de “İslami” gazetelere.

İSLAM’ın kendisi dışında herşeyin İslami OL-duğu o yerlerde. Zamanı gelince onlara bir çift laf edilecektir elbet. Böyle diyorum ama o gün geldiğinde sarılır teselli ederim. Bütün dünyaya İSLAM dedirten BİR hareketin için İSLAM-cı kesim olarak zerre kadar katkılarının OL-maması, yeterli kadar büyük bir bedeldir zaten. Adamın daha fazla üstüne gitmenin manası yok. Eminim ki, bugün gelmiş olsaydı, spor programlarından, televizyon dizilerinden, kitapçıları istila etmiş “… ahmet’i seviyordu, halbuki ahmet fatmagül’e aşıktı” kitaplarının arasından Kur’anın “ben geldim” demesi hiç de kolay olmayacaktı. Zaten, o günün koşullarında bile kolay olmamıştı ki.

Bugünün dünyası zannedildiği kadar kolay değil. Bugün bir başka Elvis Presley fırtınası daha estiremezsin. Müzik piyasası yakışıklı çocuklarla, güzel kızlarla dolu çünkü. Bir daha hiçbir şarkı Hotel California kadar yerleşmez insanların gönlüne. O kadar güzel şarkı çıktı ki. Aslına bakarsanız bir Marilyn Monroe da çıkmaz. Başlıbaşına bir nesil var, sapsarışın. Monica Belluci daha az mı güzel MM’den? Değil ama ortam meselesi.

Yokluğun ortasında insanların gönlünü fethetmek çok daha kolay. Mesele, çeşitlilik ortamına adımını attığın zaman başlıyor.

Çoksesliliğin doğurduğu kaosun çağındayız bugün ve HAKİKAT-in işi hiç de kolay DE-ğil. Bir kitabevine giriyorsun, binlerce kitap var içeride. Binlerce sesin içinde TEK BİR sessin sen ve İNSAN-larla BUL-uşman, onlara SESİ-ni DUYUR-man GERÇEK-ten de k-OL-ay değil. Yanındaki KİTAB-ın üzerinde paraya para dememenin 78 yolu diyor, sen Tanrı’nın doğum günü diyorsun sade kapağında. Sesini duyurmak için İnternet var desen, milyonlarca site var. Yan site (mecaz anlamında) Paris Hilton’un son videosu burada diyor. Sen de Fatiha kriptosu falan diyorsun, çok komik kaçıyor aslında.

Yükümüz gerçekten de ağır.

AŞK, GAYB-a dair bir konu. Bilinmeyen birşey. Ve ruh ilmi bilinmeden üzerinde asla ahkâm kesilmemeli. “Bence şöyle” diyebilirsin fakat AŞK kesin OL-arak şöyledir dememelisin. Yarım kilo pirzolayla yediyüzelli gram bonfile birbirine AŞIK OL-abilir mi OL-amaz, çünkü bu etlerin değil RUH-ların alanına giren bişeydir. G-ÖZ-lem yetmez. İnsanın g-ÖZ-le görülmeyen bedeninde meydana gelen bişey OL-duğu için.”

“Siyahın önüne koyduğun zaman ELMASI, işi kolay.

Hemen parlıyor, hemen seçiliyor.

Bir kamyon sahte elmasın, camın, kristalin arasına koy bakalım sahici elması.

Parlaklığına bakarak onun elmas olduğunu sadece ANLAYABİLENLER AN-lıyor.

Herkes değil. Ya diğerleri?

ANLA-yamayanlara ANLAYABİLENLER ANLAT-ıyor,

sistem böyle işliyor.”

buRAK özDEMİR

http://www.burakozdemir.org/tanrinin-dogum-gunu/tanrinin-dogum-gunlugu/yazarlar-yazisi-2/

.

www.izmirliahmetkaya.com

BİR KİTAP HAYAL EDİN

İçinden SONSUZLUĞUN kitabı

Kur-an-ı Kerim çıkacak

www.dogumgunu.com.tr

www.kur-an.com

www.tanrinindogumgunu.com

.

Bir cevap yazın