Acaba niçin doğada bu kadar fazla madde var?
Milyonlarca çeşit ve şekildeki
maddenin iç yapısı nasıl bir şey?
Maddeyi yalnızca atomlardan ibaretmiş gibi saymak geçmiş yüzyıllarda geçerli olabilirdi ama artık bu yüzyılda, bilim ve teknoloji geliştikçe, atomun derinliklerinde de bir şeylerin var olması gerektiği üzerinde duruldu. Bu araştırmalardan, artık tamamen sonuca ulaştık diye bir hüküm çıkaramayız ama, bugün proton ve nötronun daha da alt düzeylerinde, atomaltı dediğimiz, 200 adede yaklaşan çeşit ve karakterde alt parçacığın var olduğunu biliyoruz.
Daha da derine gidersek,
SİCİM denilince aklımıza protondan
milyar kere milyar kere daha küçük
boyutlar aklınıza gelmelidir.
İşin ilginç yanı da bu sicimlerin
hiç durmadan titreşmeleridir.
Aslında madde dediğimiz şey,
gerçekten sürekli TİTREŞEN,
rezonans hale gelmiş
SİCİMLERDEN başka bir şey değil.
Belki anlatılması, anlaşılmasından daha da zor.
Dur durak bilmeden titreşen
bu mini mini sicimler,
sanki sonsuz sayıda enstrümandan oluşan
muhteşem bir orkestra gibi
her biri AYRI TELDEN notalar çalarken,
ortaya çıkan beste, gluanları, kuarkları,
protonları, çekirdeği, atomu, molekülleri
ve nihayet etrafımızdaki sonsuz sayıdaki
maddeyi meydana getiriyor.
Kapatın gözlerinizi,
derin bir nefes alın
ve bu muhteşem orkestranın çaldığı
sessizliğin müziğini dinleyin.
Size sizi anlatacaktır.
LEVH-İ MAHFUZ’un yaptığı gibi.
Size sizi anlatacaktır.
Categories: 
Etiketler: 