“Düzeni reddediyorum, yerine yeniisini getireceğim.”

.

.

Düzeni reddediyorum, yerine yeniisini getireceğim.

Soma’lardaki o gariban insanlar

üçotuz para karşılığında

yerin yedi kat altında nefes alıp verirken

gıkını çıkartmayan,

HİSLENMEK için,

‘Kardeşlerimiz’ demek için

o insanların ölmesini bekleyen bu düzeni

REDDEDİYORUM.

Düzeni reddediyorum, yerine yeniisini getireceğim.

Başka sorusu olan? Sevgiyle

İçine kilitlendiğin gündem hapishanesinin nasıl birşey olduğunu anlamak için iyi fırsat. Tüm bu tantanaya aldanma. Çok değil, 1 ay sonra SOMA dediklerinde orası neresiydi diyeceksin Türkiye

[Bu gönderiyi 1 ay sonra bugün tekrar hatırlatacağım.]

Tayyip Erdoğan bu sistemin çıktısıysa,

bu sistemin girdileri BİZLERİZ.

Önce bu acı gerçeğe İMAN lütfen.

BİZ gelişmedikçe,

BİZ değişmedikçe

yaşamlarımız da gelişmeyecek, değişmeyecek.

Beynimizin bir kısmı (%10-%100),

bu düzeni değiştirmek için çalışmadıkça

mağdurlarımızın yasını tutuşumuz asla samimi olamayacak.

TANRI mağdurlarımızdan çok BİZİ esirgesin asıl.

Sistemin girdileri olarak gözyaşı dökmekten…

Ve herbirimize sisteme ALTERNATİF olmayı nasip etsin (rk).

Alternatifsizlik ortamlarında başa en ZALİM olan gelir.

Alternatif olamayanın İSYANI söylenme hükmündedir,

kainatın kulakları onun sözlerine asla kabarmaz.

YAZGINI REDDETMEDİKÇE

KADERİNİ DEĞİŞTİREMEZSİN.

DEVRİM, olup olmamaya karar vermez.

DEVRİM, saat kaçta olacağına hükmeder sadece.

Şu ülkenin şu haline bakıp da,

Şu zavallı insanlara duyduğumuz AŞK uğruna bile

kendimizi GELİŞTİRMEYİP,

kendimizi AŞMIYORSAK

vay halimize BİZİM.

ZALİMLİKTE hiçbir RTE elimize su dökemez.

RTE ve onun gibiler insan doğasındaki ZALİMLİĞİ dışavururlar sadece.

Felaketlerin asıl önleyicileri

insan RUHUNDAKİ TANRISAL potansiyelini dışarı çıkarmayan BİLGELERDİR.

İnsanlığın acılarına karşı

NİTELİKLİ MERHAMET.

Günübirlik değil sürdürülebilir ŞEFKAT.

Bir kameranın gördüğünü öbür kamera göremeyecek!lere kurban edilmemiş,

İLHAM verecek kadar açık ancak iyiliği afişe etmeyecek derecede de gizli MERHAMET.

Ve mümkünse kabus yaşanmadan önce harekete geçen MERHAMET.

Öngörülebilir kabusları öngörebilen,

manşetlerce güdülmeyen

kendi gündemini kendisi yaratabilen MERHAMET.

Tanrı’dan kendin için beklediğin kadar

İnsanlığın acılarına karşı da

NİTELİKLİ MERHAMET.

Çağrılarım hiçbir zaman kimseyi YARGILAMAK için değildir.

Sen şöylesin demek için değildir.

Doğru olan şu demek içindir.

Kişinin kuşu kendi boynuna dolanıdır,

BİZ bilmeyiz, bilmek de istemeyiz sadece SEN bilirsin.

Çağrısı yapılan doğrunun halihazırda zaten üzerindeysen ne mutlu sana.

Açarsın bir parantez (alırsın kendini içine) çıkarsın kapsamın dışına olur biter.

Ya da çıtanı biraz daha yukarı çıkarmak için bir fırsat bilir,

biraz daha fazla harekete geçersin.

Kişiyi kimsenin bilmesine gerek yoktur,

her kişi kendi kendisinin gece bekçisidir.

Kimseye gerek yoktur,

VİCDAN kamerası senin kendi ortalığını yeterli şekilde VELVELEYE verir zaten.

Sen VİCDAN alarmını duymaz olursun belki yıllar yılı onun üzerine oturduktan sonra.

Sen işitmez olsan da başın uğultudan ağrımaya SONSUZA kadar devam eder…

buRAK özDEMİR

 

www.tanrinindogumgunu.com

 .

.

.

Bir cevap yazın