İSLAM ALEMİNE, İNSANLIĞA ve CANLILIĞA

 

“SADECE İNSANLARLA KOMŞULUK ETMEDİĞİMİZ İÇİN

Birinci cildin kapak mesajındaki tüm

İSLAM ALEMİNE, İNSANLIĞA ve CANLILIĞA

vurgusu rastgele bir kelime seçimi değil.

Levh-i Mahfuz’daki bu cümle de öyle:

“insanlar hayvanların içinde kimlerin saklı olduğunu bilselerdi, sokak hayvanlarının yanından önlerini ilikleyerek geçerlerdi…”

Bir okuyucu mesajı:

“İçerisinde ayetler yer alan bir kitabı köpeğin önüne koymak kışkırtıcı gerçekten. Şeytanı etkilemek için kitabı kötü, pis ortamlara koymayı çağrıştırıyor. Bilirmisin bilmiyorum kara anlaşma yapanların yolu bu .Hoşnutsuzluğumu dile getirmek istedim. Sevgiler.”

Bu mesaj için teşekkür ediyorum.

 İyi bir fırsat. Birazdan söyleyeceklerim için. Bu dürüst mesaj için önce teşekkür ettikten şunu söylemek istiyorum: Bunları duymamış oluyım.

Okuyucumuz hayvansever biri. Buna karşın karşın, eski dinin eski algılarını zihnimizden atamayacağımız için zaman zaman böyle tabu temizliği yapmakta yarar var.

Kedili resimlerin değil, köpekli resmin okuyucumuza kışkırtıcı gelmesi tesadüf değil. İçerisinde ayetler yer alan bir kitabı köpeğin önüne koymak tümcesindeki köpek, dilimizdeki ‘pis köpek’teki köpek. Hani melek olan eve girmeyen ‘köpek’.

Hepimiz şehir şebekesine bağlı birer musluğuz dostlarım. Hepimiz aynı şebekeye bağlıyız. Özümüz su. Biz insanlar, sıcağı ayrı soğuğu ayrı ayarlayabildiğin modern banyo musluklarıyız. Su akıtıyoruz. Hayvanlar da şehir şebekesine bağlılar. Onlar eski sokak çeşmelerinin sarı muslukları. Onlar da su akıtıyorlar.

Musluk vardır yenidir, ama içinden akan pis bir sudur.

Musluk vardır eski bir çeşmedir

ama içinden akan KAYNAK SUYU’dur.

Bizim köpekten anladığımızla eskilerin köpekten anladıkları aynı şey değiller. Bizim Kur-an’dan anladığımızla eskilerin Kur-an’dan anladıklarının aynı olmaması gibi. Söz konusu olan süslemeli, Arapça, klasik bir kur-an cildinin resmi olsaydı, kışkırtıcılık konusunda bir parça haklılık payı olabilirdi. Fakat bu bilindik kur-an değil. Bu Kur’antum Levh-i Mahfuz Kur-an’ı. Onu istediğin gibi resimleyebilirsin. İstediğin gibi okuyabilirsin. Kur’antum Levh-i Mahfuz Kur-an’ını tuvalette bile okuyabilirsin. Çünkü sen tuvalette utanılacak birşey yapmıyorsun. Zaten, utanılacak birşey yaparken de Kur’antum Levh-i Mahfuz Kur-an’ını okuyabilirsin.

Seni yanlışından döndürebileceği için belki de bu en doğru zamandır.

 

Her anını kuşatmışsa TANRI,

onun kitapları da kuşatır senin her anını, her yanını.

Kutsal kitaplara sedece abdestli olanların dokunması,

Doğasına aykırıdır O kitapların.

Sen süm-süper müp-mümin biri misin?

Sen aşmış olduğuna göre kutsal kitap onundur, senin değil.

Yoksa sen de mi GÜNAHKARSIN?

Bu durumda ne hakla ve hangi bilinçle küçük görürsün onu?

İlla bir tercih yapılacaksa,

Asıl günahkarların kitaplarıdır kutsal kitaplar.

 O kitaplara en çok dokunması gereken abdesti olanlar değil,

Kirlenmiş olanlardır.

Tanrı temizlerin olduğundan daha çok,

Kirlenmişlerin Tanrı’sıdır.

Çalışkan öğrencilerine düşkün bir öğretmen gibi,

Hayal etme rabbını.

Hayal kırıklığına uğrarsın.

Bütün öğrencilerini sever, ama onları bir başka sever.

Rab asıl tembellerin,

Dersleri kafasına bir türlü girmeyenlerin,

Okulu asanların,

Ve okula gidiyor olmaya isyan eden asilerin RABBIDIR.

Muhammed Peygamberin;

“Komşusu açken kendisi tok uyuyanlar..”

Sözünün kapsamı sandığından çok geniş.

SADECE İNSANLARLA KOMŞULUK ETMEDİĞİMİZ İÇİN

Sokaktaki hayvan kardeşler, onlar komşu değil mi?

Ve işte Birleşik Yemek Kapları Kanunu…

Yediğinin birazını onlarla paylaş ki, tadı çıksın boğazından geçenin. Senin yemek kabının sadece kalanlarını onun yemek kabına dökmene de tamamız. Yeter ki yemek yaplarını başkalarının yemek kaplarıyla birleşik hisset. Onun ki azsa, seninki de azalsın. Seninki bolsa, onunki de biraz bollaşsın.”

buRAK özDEMİR

 Sabırla okuduğunuz için teşekkür ederiz.

Sevdiklerinizle sağlıklı ve uzun yaşayın.

 

www.izmirliahmetkaya.com

www.tanrinindogumgunu.com

http://www.dogumgunu.com.tr/store/levh-i-mahfuz.html

http://www.dogumgunu.com.tr/store/

 

Bir cevap yazın