SUÇLAMAK, sağlıklı bir ilişkide uygun bir davranış değildir

SUÇLAMAK, sağlıklı bir ilişkide uygun bir davranış değildir

 

Danışanlarımızdan sık sık, “bir ilişki istiyorum, hayatımın değişmesini istiyorum, hayatımda birini istiyorum”gibi sözler duyarız ve onlar, başka insanlarla tanışmak için kendilerini dışarı atarlar, genelde sosyal toplantılara giderler. Kendimiz üzerinde Reiki ile meditasyon çalışması yaptığımızda, kısaca içsel açıdan çalıştığımızda, titreşimlerimizi değiştiririz. Bir hazır olma noktasına gelindiğinde, bu yeni titreşime uyan birilerini hayatımıza çekeriz.

Şu an bir ilişkiniz yoksa, belki de KENDİMİZLE bir ilişki kurmaya ihtiyacımız vardır. Farkında olalım. Doğru zaman geldiğinde ve iç dünyamızda hazır olduğumuzda, bir ilişkiyi mutlaka kendimize çekeriz. Bu ilişkiler, ÖĞRETME ilişkisi de olabilir, bir MÜCADELE ya da TUTKU ilişkisi olabilir veya bir HUZUR ilişkisi. Sonuçta bu ilişkilerin hepside değerlidir. Burada önemli olan ÖNYARGILAR’dan arınma becerisini gösterebilmektir.

Her bir ruhsal bağlanma kendine has bir deneyime yol açmakla birlikte, söz konusu deneyimin amacı aynıdır:

BİZLERİ DAHA BÜYÜK BİR SEVGİYE GÖTÜRMEK.

Ruh sonsuzdur. Sevgi sonsuzdur. Bedenlerimizde fiziksel sevgi sonsuza kadar var olamaz. Fiziksel yaşamın kesin bir sonu vardır. Bu son bulma korkusu, sevgiye yönelik bir güven eksikliği yaratmaktadır. Ego az biraz da ön planda ise:

O kişi ölecektir veya bir diğeri için onu terk edecektir. Böylece sevgiye güvenmeyi keseriz. Ta ki farkındalıkla ,bakış açımızı değiştirerek, BİZ bilinciyle farklı bir açı yakalayıp tekamülümüz için gerekli dersleri alabiliriz. Sevgi titreşimlerini daha da güçlendirebiliriz.

Derin bir kayıptan sonra, kalbimizi yeniden açmak kolay değildir. Ruh eşi ilişkilerine şifa vermek, daima kopmak veya alıp başını gitmek anlamına gelmez. Özümüzü sevmeyi hak ettiğimizi FARK ettiğimizde, bilinç olarak yükseliriz ve geçmiş yaşam meselelerinin sınırlamalarından uzaklaşırız. Adeta IZDIRAP çektiğimizi hissettiğimiz bir durumda, değişim yapma potansiyelimiz vardır. DEĞİŞİRİZ.

Bir ilişkinin sona ermesinin ardından hayatımıza bir başka SEVGİNİN girmesine izin verdiğimizde, içsel değişim meydana gelmiştir. DEĞİŞMİŞİZDİR.

SEN DEĞİŞMİŞSİNDİR, HER ŞEY DEĞİŞMİŞTİR ARTIK.

Ruh eşi ilişkileri, ille de sandığımız gibi MUTLU , ROMANTİK, İDEAL durumlar olarak oluşmayabilir. Hayatımıza bir ruh eşi ilişkisi sokmuşsak, demek ki hedefimiz SEVGİ’yi genişletmektir ki bu, söz konusu ilişkinin, sürekli mutlu gideceği anlamına gelmez.

İlişkilerle ilgili olarak içsel ŞİFA ve HUZUR bulmaya ihtiyacımız vardır. Bu tarz bir şifa, KENDİNE VERDİĞİN SEVGİDİR. Diğer kişinin durumla ilgili olarak hangi noktada olduğundan sorumlu olamayız ve sorumlu da değilizdir. Diğer kişi şifa bulmaya hazır değilse, biz yinede şifa bulabiliriz. Bunun için AYNA KARŞISINDA KENDİ GÖZLERİMİZİN İÇİNE BAKARAK öz eleştirimizi yapabilmemiz yeterlidir. Şifa bulmak denildiğinde, aklımıza diğer kişiyle aktif, sağlıklı bir ilişki gelebilir ama gerçek şifanın, illede bu anlama gelmesi şart değildir.

İçsel açıdan, şifa bulma sürecinin neresindesiniz?

Diğer kişiyi düşündüğünüzde, o kişinin adı anıldığında, içiniz burkulmakta, hala incindiğinizi mi düşünmektesiniz?

Durum buysa, siz hala bu süreçten ders almaya devam etmektesinizdir. Siz siz olun hiçbir şeye takılı kalmayın, beklentilerinizi salıverin gitsin. Tekamülünüz için buna ihtiyacınız var, yargılamayın, beklenti içinde olmayın ve hükmetmeyin. İlişkilerinizde hiçbir zaman talep zincirleri oluşturmayın. Karşınızdaki kişiye “şunu ya da bunu yaparsan çeker giderim” veya “onunla gidecek olursan, benden bir daha haber alamazsın” gibi ve benzeri tehditlerde bulunmayın. Böylesine tutum ve davranışlar SEVGİ, ŞEFKAT, MERHAMET VE AŞKA zıttır.

Bir ilişkinin sağlıklı olabilmesi için dürüst bir enerji hareketini sürdürmek çok önemlidir. Bizler dürüstlüğü sözel ifadeler olarak görürüz ve bu doğrudur. Ancak HİSLERDE ve bunların ifade edilişinde de dürüst olmak önemlidir. Bir ilişkide canlılığı devam ettirmenin en sağlıklı yolu budur. Dürüstlük sağlıklı bir ilişkinin ayrılmaz bir parçasıdır.

“Davranışın ya da sözlerinle BENİ altüst etmeyi başardıysan, bu konuda konuşacağım kişi tabiî ki sensindir.” Söz konusu kişiyle KONUŞARAK enerjiyi hareketlendirirsek, bu konuşma GÜCENİKLİK veya TIKANIKLIK eklemeyişimiz bakımından ilişkilerimizi ilerletir. Bir şeyi oturup tartıştığınızda, gücü negatif birikmeden çekip alırız ve enerjiyi akıp giden, iletişimde olan bir duruma doğru yönlendiririz.

Ruh eşi ilişkilerine ŞİFA vermek kendimizi SEVGİ, ŞEFKAT, MERHAMET ve AŞK enerjisiyle doldurmak demektir. Bu enerjilerle dolamamışsak, başkalarına da bu enerjileri aktaramayız.

Gerçek iletişime sahip olmak için sadece diğer kişiye dürüst olmakla kalmayıp kendi duygularımızın da sorumluluğunu almalıyız. SUÇLAMAK, sağlıklı bir ilişkide uygun bir davranış değildir. Negatif duygular beslediğimizde –“ona gününü göstereceğim”- onlara kuvvet veririz.Ve bir zamanlar düğünlerinde evlilik yemini eden bir çift, gün gelir boşanmaları sırasında sehpayı kimin alacağı konusunda atışırlarken de olan budur. “şeyler-masalar, porselen takımlar, vb” yani eşya uğruna saç saça baş başa kavgalar, aslında bu şeyler için yapılmaz, ASIL MESELEYLE DÜRÜSTÇE BAŞA ÇIKILAMADIĞINDAN CANSIZ NESNELER ODAK HALİNE GELMİŞTİR.

Kendimizle yaşarız, yalnızca kendi VARLIĞIMIZLA. Kendimizden asla uzaklaşamayız. Sürekli negatif düşünceleri ve duyguları olan bu kişiyle beraber mi birlikte yaşayacağız? Yoksa daha çok sevgi enerjisine yer açan bir varlık mı yaratacağız? Pek çok insan, “KENDİMİZİ DEĞİŞTİRMELİYİZ” bir bakış açısına sahip gibidir ama başka birini değiştirmek için hiç tereddüt etmez. Hep kendimizin dışına odaklanma eğilimindeyizdir.

BİZLER SADECE KENDİMİZİ DEĞİŞTİREBİLİRİZ,

BAŞKA BİR KİŞİYİ ASLA DEĞİŞTİREMEYİZ.

 

www.izmirliahmetkaya.com

 

Bir cevap yazın