YAS TUT, AĞLA, ŞİFA BUL

    YAS TUT – AĞLA – ŞİFA BUL  Hayatın en önemli amacı ve deneyimi, kimliği olan SEVGİYİ MADDEDE İFADE ETMEKTİR. Planlamış olduğunuz kazalar ise bu simya olayını çabuklaştıran bir katalizördür sadece. Doğum öncesi planlama olgusunun anlaşılması ve kabulü oldukça derin bir iyileştirme getirmektedir. Lakin bu idrakın konumu yas dönemine refekat etmek veya bu dönemi […]

PLANLANMIŞ KAZALAR, Engelli olmak

  PLANLANMIŞ KAZALAR – Engelli olmak Hayatta çok az şey göründüğü gibidir. Kazalar fiziksel planda rastlantısal olaylar gibi görünürler. Küçük ve önemsiz olduklarında ŞANSSIZLIK, ciddi olduklarında ise FECİ diye etiketlenirler. Kazaların mağdurları ise, rastgele gelecek veya bahtsızlık dağıtan umursamaz bir kainatın ellerinde acı çeker görünürler. Soğuk bir aldırmazlığa ve haksızlığa maruz kalmışlardır. Dolayısıyla kazalardan korkar […]

BEN-ini FEDA ETMESİNİ ÖĞRENMELİSİN

   BEN’ini FEDA ETMESİNİ ÖĞRENMELİSİN   Kendini dikkatli bir gözlemden geçirmeden, oluşması mümkün bir gelişim şekli mevcut değildir. Düzelmemiz için gayretimizi hangi düzeye vardırmamızın uygun olacağını bilecek hale gelmek üzere bütün tepkili eylemlerimizi gözetim altında tutmamız şarttır. Önce bedenin, yani dünyasal rolümüzü oynamamız için kaçınılmaz olan şu aletin sağlığını sağlamak üzere fiziksel hayatı düzene koymak, […]

Hayata BAĞIŞ

ORGAN NAKLİ – ÖLÜM   “Gerçek Müslümanın ideal ölüm şekli, organlarıyla hastalara şifa dağıtabiliyor olmasıdır. Tıp ve teknoloji, insanlara uzuv nakli yapmaya muktedir ise, bu durumda Müminlik organlarını İNFAK edebilmeyi gerekli kılar. ORGANLARIN İNFAKI MÜMİN, ORGANLARINI İNFAK EDEN KİŞİDİR.   Beyin ölümü gerçekleşen kişi artık ölmüştür. Fakat gerekli tedbirler alındığında organlar yeterli bir süre diri […]

Ben derken, biz derken kastettiğimiz özdür. Senin özün.

     ” Kur’an-ı Devrim Levh-i Mahfuz hiçbir avuca sığmaz, kayıverir elinden hemen, hiç kimsenin dümen suyuna da girmez, bizim ajandamızda hiçbir gün, bir diğerinin aynısı değildir. Biz bu ‘alışmak’ kelimesine alışamayız bir türlü. Alışmaya alıştırmadık kendimizi. Sevdiklerimizde bu duyguyu hissettiğimiz her anda, ‘alışamadık’ düğmelere basmamız gerekir. Kaleciler kontripiyede, forvetler ofsayt çizgisinde kalmalı. Yoksa ilerleme olmaz. […]